بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

تَبَّتۡ يَدَآ أَبِي لَهَبٖ وَتَبَّ ١

Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu.

– Diyanet İşleri

مَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُ مَالُهُۥ وَمَا كَسَبَ ٢

Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.

– Diyanet İşleri

سَيَصۡلَىٰ نَارٗا ذَاتَ لَهَبٖ ٣

O, bir alevli ateşe girecektir.

– Diyanet İşleri

وَٱمۡرَأَتُهُۥ حَمَّالَةَ ٱلۡحَطَبِ ٤

(4-5) Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu hâlde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir).

– Diyanet İşleri

فِي جِيدِهَا حَبۡلٞ مِّن مَّسَدِۭ ٥

(4-5) Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu hâlde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir).

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu